COVID-19 Salgını Sebebi ile Yargılamada Alınan Son Dönem Tedbirleri
Hazırlayanlar: Ali Güden, Sena Koç
Türkiye Barolar Birliği tarafından 23 Mart 2020 tarihinde, COVID-19 salgını sebebi ile hukukçuların ve hukuk camiasına hizmet edenlerin yaşadıkları sıkıntılara çözüm bulunması amacıyla; Adalet Bakanlığı'na bir yazı sunularak, 25 Mart 2020 tarihinde kabul edilen karar ile yargılamalara ilişkin süreler geçici olarak durdurulduğu belirtilmiştir. Söz konusu durdurma sebebi, yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesini sağlamaktır.

İlgili düzenlemelere ilişkin kararlar şu şekildedir;

  • Dava açma,·
  • İcra takibi başlatma,
  • Başvuru
  • Şikâyet,
  • İtiraz,
  • İhtar,
  • Bildirim,
  • İbraz,
  • Zamanaşımı süreleri,
  • Hak düşürücü süreler,
  • Zorunlu idari başvuru süreleri de dahil olmak üzere,
  • Bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler,
  • İdari Yargılama Usulü Kanunu,
  • Ceza Muhakemesi Kanunu,
  • Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile
  • Usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hakim tarafından tayin edilen süreler ile,
  • Arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler,
13 Mart 2020 tarihinden itibaren 30 Nisan 2020'ye kadar durdurulmuştur.

Duyurulan Ek Tedbirler

22 Mart 2020 tarihli ve 31076 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2279 karar sayılı ekli T.C. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle İcra ve İflas Kanunu'nda (İİK) yer alan 330. Maddesi uyarınca, icra takipleri 30 Nisan 2020'ye kadar durdurulduğu belirtilmiştir. Buna ek olarak, Türkiye Barolar Birliği tarafından yapılan bildiri dahilinde 30.04.2020 tarihine kadar yeni bir takip de açılamayacağı bildirilmiştir.

2279 karar sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine göre; COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla alman tedbirler kapsamında; bu Kararın yürürlüğe girdiği tarihten 30/4/2020 tarihine kadar, nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere, yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmiştir.

İİK'da belirtilen süreler dahilinde, durdurulan takiplerin durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacağı belirtilmiştir. Durma süresinin başladığı tarih itibariyle, bitimine 15 gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere 15 gün uzamış sayılacaktır. 30.04.2020 süresinin bitimiyle COVID-10 salgını halen tehlike oluşturuyor ise, T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından ilgili süreler altı (6) ayı geçmemek üzere ve bir (1) kez olmak suretiyle uzatabileceği veya bu döneme ilişkin kapsamı daraltabileceği belirtilmiştir.

Belirtmek gerekir ki;

  • Suç ve Ceza, Kabahat ve İdari Yaptırım, Disiplin Hapsi ve Tazyik Hapsi için kanunlarda düzenlenen zaman aşımı süreleri ile
  • Ceza Muhakemesi Kanunu'nda düzenlenen koruma tedbirlerine ilişkin süreler ve,
  • Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda düzenlenen ihtiyati tedbiri tamamlayan işlemlere ilişkin süreler
T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından kapsam dışında bırakılmıştır.

İİK ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlar kapsamındaki İcra ve İflas daireleri tarafından mal veya haklara ilişkin olarak ilan edilen satış gününün durma süresi içinde kalması halinde, söz konusu mal veya haklar için durma süresinden sonra yeni bir talep aranmaksızın İcra ve iflas dairelerince satış günü verileceği ve satış ilanının elektronik ortamda yapılarak buna ilişkin ücret alınmayacağı belirtilmiştir.

Buna ek olarak, durma süreleri içerisinde isteyerek ve rıza çerçevesi içerisinde yapılan ödemeler İcra ve İflas daireleri tarafından kabul edileceği bildirilmiştir. Taraflardan biri, diğer taraf lehine olan işlemlerin yapılmasını talep edebileceği gibi, Konkordato mühletinin alacaklı ve borçlu bakımından sonuçları durma süreleri içerisinde devam edeceği belirtilmiştir. İcra ve İflas Daireleri hizmetlerin aksamaması için gerekli tedbirleri almak zorundadır.

Durma süresileri içerisinde, ilgili duruşmaların ve müzakerelerin ertelenmesi dahil edilerek alınması gereken diğer tüm tedbirler ile buna ilişkin usul ve esasları ilgili Yargıtay ve Danıştay Başkanlar Kurulu'nun belirleyeceği; İlk derece Adli ve İdari Yargı Mahkemeleri ile Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemeleri açısından ise, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun belirleyeceği; Adalet hizmetleri bakımından T.C. Adalet Bakanlığı'nın belirleyeceği belirtilmiştir.

Yasal sürelerin durdurulmasına ek olarak, Türkiye genelinde yer alan tüm yargı mercilerinin nöbet sistemine geçilerek hakım ve savcı bulundurma sınırının getirildiği ve aksi belirtilenene kadar bu şekilde yürütüleceğine karar verilmiştir. Yargı mercilerinde ortaya çıkan COVID-19 salgının daha da yaygınlaşmasını önlemek amacı ile Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) bu konuda daha önce de almış olduğu idari izin ve bayram zamanlarında uyguladığı pratiği devreye sokmuştur. Buna ek olarak, acele işler bu kapsama girmemekle birlikte, ikinci bir duyuruya kadar esnek çalışma dönemi başlatıldığı bildirilmiştir.